Öncelikle kitabıma başladığınız için teşekkürler. Bu kitap, uzun zamandır üzerinde düşündüğüm ve bir gün yazmayı istediğim hikayelerimin geçeceği ortak bir evren fikri üzerine ortaya çıktı.
Böylece ileride onları birbirine bağlayabilir ve çapraz referanslar yapabilirim -umarım- diye düşündüm.
Bu kitabın daha çok bu hikayelerin geçeceği kurgusal evrenin sağlam bir temel üzerine oturması ve derin bir arka plan oluşturulması için yazıldığını söyleyebilirsiniz.
Düşünülmesi ve dikkate alınması gereken çok fazla detay olduğu için olabildiğince yüzeysel ve geniş ölçekli yazmaya çalıştım.
Detaylara çok takılmadan okumanızı tavsiye ederim. Bilgiler gelecekte değişebilir ya da derinleşebilir. Şimdilik elimden geldiği, spoiler vermeden, düşünebildiğim kadarını yazıyorum.
Öncelikle yazılanların kurmaca olduğunu ve üzerine farklı kurgusal hikayeler yazılmak için düşünüldüğünü, akılda tutarak okumanızı hatırlatmak isterim. Yazılanların, sağlam bir temel ile belirli bir gerçekliğe sahip olması için; çeşitli din ve inanışlar, mitoloji ve popüler kültür öğeleri ile tarihi bulgulardan ilhamlar alınsa da gerçeklikle alakası yoktur ve tamamen kurgu amaçlı yazılmıştır.
Okurken fark edeceğiniz üzerine tasavvur ettiğim evren modeli, temelinde İslami bir bakış açısına dayanmakla birlikte, tek bir inanış ya da mitolojiyle de sınırlı kalmamaktadır. Hikayelerin gerektirdiği altyapı için pek çok farklı inanış ve mitoloji ile günümüz tarihi ve bilimsel bulgularından da yararlanılmıştır.
Tabi ki tüm bunların üzerine bir de benim boca ettiğim bolca hayal gücünü de unutmamak lazım.
Bu evreni özetlemek gerekirse, bilebildiğim gerçeklik ile inandığım gerçeklik arasında kurguladığım bir köprü, hayal ettiğim gerçeklik diyebiliriz. Ben bu evrene geniş ölçekte ‘Kâinat’ derken, kurgusal ölçekte ‘Hiperverse’ diyorum.
Bu bağlamda içinde yaşadığımız ortam, “Universe” yani evrendir. Evrenimiz diğer birçoğuyla yani çoklu evrenlerle (Multiverse) bir arada bulunur. Kâinatta bu kısma kadarki mekân, Arz olarak geçer. Burayı kapsayacak şekilde ve ötesine ise Semalar yani Hiperverse denir. Yani Yerler ve Gökler anlatımı burada başlıyor. Buranın da ötesi ise Arş’tır “Outherverse”. Arş hem kâinatın içinde hem dışındadır. Kâinatın sınırıdır desek yanlış olmaz. İşte Arş’ın dahil ettiğimiz kısmı ile beraber hepsine Kâinat diyoruz.
Arş’ı bir miktar bilebilsek bile tamamını ve ondan da ötesini düşünemeyiz ve asla bilemeyiz.
Zira Arş’ın büyüklüğü karşısında tüm kâinat; çölün tamamına karşı, çöle atılmış bir yüzüğün kapladığı alan kadardır.
…
Temelleri özellikle bu kısımla attıktan sonra, kurgunun gittikçe derinleştiğini göreceksiniz.
Madem temellerden bahsediyoruz, ben de en baştan alayım dedim. Yaratılış bölümleri, mümkün olduğunca İslami ve tasavvufi kaynaklardan alınan ilhamla kurgulandı. Daha sonraki bölümlerde ise ilham ve kurgu iç içe geçerken, yavaş yavaş gerçekliğin sınırlarının belirsizleştiği büyülü bir gerçekliği keşfedeceğiz. Her şeyin mümkün olduğu fantastik diyarları ararken, içimizdeki mistik alemlerin kapılarını araladığımızı fark edeceğiz…
Bölümler ilerledikçe, kurgusal evrenin temel dinamiklerinden bahsedeceğiz ve özellikle ‘2.Kısım: Kaderin Şarkısı’ ile hikâye evrenine tam anlamıyla dalmış olacağız. Bir semanın doğumuna şahit olurken, yaşayan efsanelerle tanışacağız. Alçakgönüllü yüce varlıklardan, fedakâr ululara, mitlerin fısıltılarını dinleyeceğiz…
Bu konular derin olduğu için yazı biraz ağır olmuş olabilir. Sabredip okursanız, pişman olmayacağınızı düşünüyorum. İyi okumalar…