Bugün, alarmımla uyandım ve uykulu gözlerle üniformamı giydim. Odamdan aşağı inerken,
“Günaydın, Kouta. Acele etmelisin, yoksa okula geç kalacaksın.”
“…Günaydın, biliyorum.”
Evden çıkmadan önce her zamanki kahvaltım olan kızarmış yumurta ve miso çorbasıyla karnımı doyurdum.
“Ben gidiyorum!”
Kızarmış yumurtalarıma soya sosu, salça veya başka bir şey koymam arasında fark olsa da, her gün hemen hemen aynı oluyor.
Bu arada ben soya sosu insanıyım; yanlışlıkla sos döktüğümde sabahtan itibaren modum düşüyor.
Sanırım evimde soya sosu ve salça kabının aynı olması bir sorun!
Bugün, değişiklik yapmaya karar verdim ve tuz ve karabiberle yemeyi denedim. Biraz tatsızdı ama fena değildi.
Böyle günler de oluyor sonuçta.
Eğer bugünü atlatırsam, sonunda ortaokuldan mezun olacağım!!
Liseye giriş sınavını çoktan geçtim, ortaokuldan mezun olunca zindana girebileceğim!
Bu beni heyecanlandırıyor.
Zindanın bundan tam beş yıl önce, 1 Ocak gecesi yarısı ortaya çıktığı söyleniyor.
O gün dünyanın dört bir yanından canavarlar birbiri ardına fışkırıyordu.
O zamandan beri her yıl bu zamanlarda zindanlar ortaya çıkmaya başladı.
İlk başta dünya paniğe kapıldı.
Hiç şaşırtıcı değil, zira kimliği belirsiz yaratıklar gizemli girişlerden dışarı çıkıyordu.
Eğer bu yaratıklar dost canlısı olsaydı durum farklı olurdu, ama hepsi düşmanca ve saldırgan canavarlardı.
O gün, dünya çapında 1.000’den fazla ölüm ve on bini aşan yaralı vardı. İlk zindanların on farklı yerde ortaya çıktığı ve hasarın bu kadar olduğu söyleniyor.
Ülkeler bu zararlı canlıları derhal yok etme kararı aldılar.
Elbette her ülke bunları örnek olarak araştırma kurumlarına getiriyordu.
Şaşırtıcı olan ise ikincil hasardı.
Zindanların ortaya çıkmasıyla kıyamet peygamberlerinin gerçek mahiyetleri ortaya çıktı.
Zaten ölecekleri için, istediklerini yapmak isteyenler serbestçe saldırmaya başladılar.
Deprem ve tsunamilerden harap olmuş yerlerde banka soyguncularının ve hırsızların ortaya çıkması gibi bir durumdu; bu tür şeyler Japonya’da da gerçekten yaşandı. Bu küresel ölçekte gerçekleşti ve dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış 100 milyon ile 200 milyon arasında kurban olduğu söylendi.
Şimdi bile, olaylar yatıştığında bile, o yaralar iyileşmedi.
Birleşmiş Milletler bu yaratıklara “canavar”, deliklere veya girişlere ise “zindan” adını vermeye karar verdi.
Herhangi bir yazım yanlışı veya yanlışlık fark ederseniz lütfen bildirin.
