Screenshot 20230920 193115.png

Bölüm 7: yol

  • 31 Ağustos 2025 10:02:13
  • 0
  • 1
  • 0

Kuzeye gitmeye başlayalı 10 gün oldu bile ama hala daha çöle gelemedim yemek sorunu çekiyorum, ben neredeydim bunu düşünmekten kendimi alamıyorum, önemli değil sadece yürümeye ve antrenman yapmaya devam edeceğim, ve yeni bir şey keşfettim nerdeyse her şeyi yiyebiliyorum ama elbetteki tatları değişmiyor bunu daha dün öğrendim, yemeğim bitmişti ve çok açtım bende eskiden ağaç kabukları yenilebilir diye birşey duyduğumu hatırladım ve denemek istedim, çok doyurucu ve tatmin edici olmamasıyla birlikte çok acı vericiydi bu yüzden bu fikri bırakıp başka şeyler aramaya başladım ve buldum da, TOPRAK, evet oldukça doyurucu ve tatmin ediciydi ama tadı iyi değildi yinede yenilebilirdi en azından bir goblin den iyiydi ve sabahlar daha uzundu havalarda ısınmaya başlıyordu, ve aradan geçen bu 10 günde köydekilerden başka bir akıllı yaşam formuyla karşılaşmadım ama başka canlılar ile karşılaştım ve hepside etoburdu tek bir otobur dahi bulamadım. 

 

3 adet etobur tür ile karşılaştım.

 

İlk karşılaşmam yolculuğa çıkışımdan üç gün sonra oldu ilk ben onu görmüştüm uzanmıştı, iki adet boynuzu ve 4 adet bacağı vardı vücut yapısı geyiğe benziyordu ama boynuzları bir geyiğe kıyasla daha çok sivri ve daha kalındı, boyu 2 metre ağırlığı tahminimce 250 300 arası biraz analiz ettikten sonra avlamaya karar verdim, köyden aldığım bıçaklardan birini kafasına nişan alıp attım bıçak saplanmıştı ama öldürmeye yetmemişti, geyik beni fark edip üstüme köşmaya başladı, bir tane hazırda tutuğum bıçağı çekip beklemeye başladım, çok geçmeden gelmişti, bilerek vurmasına izin verdim çarpışmanın şiddeti ile kaburgalarım kırıldı ama aldırış etmeden sol elimi boynuzuna sapladım, böylelikle geyiğe tutunabilmiştim, diğer elimdeki bıcağı boynuna defalarca saplamaya başladım ama ölmüyordu bende bıçağı bırakıp kafasına saplanmış bıçağa bastırmaya başladım geyik benzeri canlıda boş durmuyordu beni sallıyor ve savurmaya çalışıyordu ama nafile idi bıçağa tüm gücümle bastırdım, geyik ölmüştü,

 

Elimi geyiğin boynuzun’dan çektim ve elim hızlıca iyileşti, kaburgalarım ise çoktan iyileşmişti, 

 

Ama bir şeyi fark ettiniz mi? Elim niye geyiğin boynuzun’dan çektikten sonra iyileşti? Bunun sebebi artık iyileşme gücümü kontrol edebiliyorum, istersem iyileşme gücümü kapatabilirim, ama güçlendiremem, yinede iyileşme gücüm eskisine kıyasla hala daha güçleniyor özellikle yemek yedikten sonra, yemek demişken.

 

Geyiğe bakar.

 

ağzı sulanır.

 

gülümser.

 

Afiyet olsun.

 

Geyiği orada çiğ çiğ yedim, o kadar çok toprak yemiştim ki doymak için bu geyik benim için çok önemli, ayriyeten geyiğin derisini ve boynuzlarınıda aldım, boynuzlarına şekil verip mızrak ve bıçak benzeri silahlar yaptım, deri ile ise eski goblin derisi çanta yerine geyik derisi çanta yaptım, bu beni mutlu etti çünkü deri olsa dahi çok iğrenç kokuyordu, geyiğin de pek bir farkı olduğu söylenemez, o da pis korkuyordu, sanırım bu dünyadaki tüm canlılar pis kokuyor… Umarım öyle değildir.

 

eşyaları yaptıktan ve dinlendikten sonra etrafı incelemeye karar verdim, çok geçmeden aynı geyik türünden başka bir tane daha buldum ama bu sefer daha önce bulduğum geyikten daha büyüktü tahminimce 2.5 metre ve 40 kilo kadar dı, tam bu anda etobur olduğundan emin oldum çünkü başka bir canlı ile savaşıyordu savaştığı canlıya bakınca hemen başka bir canlı bulduğumu anladım, ayıya benziyordu ama çok daha büyüktü 4 metre boyunda ve 700 ile 750 kilo ağırlığında gibi duruyordu, çok geçmeden ayı geyiği yendi ve yemeye başladı ve 1 saat kadar ayıyı gözlemledim, ayınında ıq su düşüktü anlaşılabiliyordu, tek artısı gücüydü ve bu fazlasıyla yeterliydi çene gücünden bahsetmiyorum bile geyiğin en sert kısmı olan kafasını boynuzlarıyla birlikte çiğneyebiliyordu, bu demek oluyor ki savaşmak benim için bile tehlikeli, ama yinede avantaj benden yana gili saldırı yapabilirim yinede tek saldırıda öldüremezsem bu sefer ayı üstünlüğü alıcak… 

 

Elindeki bıçağı bırakır, ayının arkasına geçer ve boynuna atlar ayıyı boğmaya başlar. Ayı şaşırmış bir şekilde boynuna bakar, ayı kendi boynuna ve sırtına doğru pençe sallamaya başlar, ayı mete nin sağ kolunu koparır hızlı bir tepki ile mete sağ kolu yerine sağ bacağını koyar aradan 3 saniye geçmiştir kol hızlıca yenilenir ve bacağı yerine kolunu geri koyup sıkmaya başladı, ama ayı tahmininden daha güçlü çıkmıştı, ayı sırtını bir ağaca vurmaya başlar, o anda mete ise hiç kıpırdamıyor sadece ayı’yı boğmaya devam ediyordu ama mete de farkındaydı en fazla bir olmadı iki dakika dayanabilir di, ve mete dayanmayı seçti…

 

Ne uğraştırıcısın ama 

 

Aradan geçen biraz süre sonra ayının hareketleri hem yavaşlar hemde anlamsızlaşır, biraz daha geçen süre sonra ayı hareket etmeyi keser, emin olmak için nabzını kontrol eder ve anlar ki ayı ölmüştür, ayıyı bırakıp ayı cesedine bakar.

 

Acaba tadı nasıldır, muhtemelen serttir ve, ben bunu nasıl kesicem?.

 

Evet kesmeyi denedi ama kesemedi.

 

Anlıyorum, o zaman…

 

Ayıyı sürüklemeye başlar ve küçük bir uçurumun altına koyup uçurumun üstüne çıkar ve bir kayayı yuvarlıyarak ayının üstüne atmaya çalışır ilk denemesi başarısız olur ikincide ama üçüncüde kayayı ayıya denk getirir, ayıya bakar kayanın altında ezilmişti, uçurumdan inip ayı cesedinin yanına gidip kayayı iter ve ayının postunu etinden ayırıp kenara koyar.. 

 

aradan geçen 30 dakika boyunca kemikleri etlerden ayırıp ayının kemiklerinide ayının postunun yanına koyar.

 

Ete bakar.

 

Çiğ ayı etinden bir parçayı ağzına atar.

 

Kayış gibi tatsız iğrenç.

 

Çiğ ayı etinden biraz daha yemeye devam eder, ama yaklaşık 5 kilo ayı eti yedikten sonra doyduğunu hisseder.

 

Elini karnına koyar.

 

Bu ilk defa oluyor normalde 25 kilo toprak yiyince dahi bu kadar tok hissetmedim, bu etteki fark ney peki.. bekle… Evet bunu denemeliyim.

 

Çantanın yanına gidip geyiğin boynuzun’dan yaptığı bıçağı alıp kolunu keser, ve saymaya başl- yarım saniye geçmemesine rağmen kolu yeniden çıkar…

 

Tamda düşündüğüm gibi, bu dünyadaki canlılarda farklı bir şey var.

 

Bunu niye mi düşünüyor anlatayım, bu anı eskiden de yaşamıştı, geyik etini ve goblin etini yerken, özellikle geyik etini yerken bunu anlamıştı, goblin etini yerken ise bunu anlamlandıramamıştı ama yinede şüphelenmişti, ve artık bu konuda emin.

 

Hmm canavar etlerinde gerçekten bir şeyler var ama emin değilim.

 

Yüzünü buruşturup gözlerini kısar.

 

Başka bilmediğim bi konu daha artık şaşırmıyorum bile ama elimden de bir şey gelmez.

 

Yüzünü sakin bir ifadeye çevirip elleri ile yüzünü kontrol eder.

 

Güzel böyle devam eminim’ki bir gün bunların hepsini çözeceğim.

 

Sırada ise 3. Ve son canlı var, ve.. görünüşü hakkında bunu açıklamak biraz zor, şimdi hayal edin bir tavşanı tavşanın alnının ortasında 30cm uzunluğunda bir boynuz ve bu boynuz çok sivri ayriyeten oldukçada sert kürkünün rengi ise kapalı yeşil daha anlatmam gereken çok şey var ama bunu anlatmak yerine görmenizi isterim.

 

Aradan geçen 2 günlük araştırmadan sonra yeni bir tür bulmuştum ve bu hiç hoş bir karşılama ile olmamıştı.

 

Etrafına bakar bir kaç adım atıp durur, o anda bir tavşan benzeri yaratık adete uçarcasına sırtıma boynuzunu çok hızlı bir şekilde sapladı, tavşanın boynuzu ak ciğerime denk gelmişti, ve bu tahminimden daha çok acıtmıştı. Evet acıtmıştı daha önce hiç iç organlarına zarar vermemişti sadece ya kolu yada bacağına zarar vermişti ve bu çok hemde çok acıtmıştı daha öncekiler gibi değildi hemde hiç ve bunun sonucu olarak…

 

Kafasını aşağı eğer, bakar.

 

Haa

 

Haaa

 

Haaaaaaaaaaaa

 

ACIYOR ÇOK ACIYOR

 

Kekeliyerek.

 

 N-ne oLdu ba-baNa DüşüNMeLiYim

 

Nefes alırken çok acıyor, bu demek oluyor ki bu şey .

 

Acıyor.

 

Demek oluyor ki bu.

 

ACIYOR!!.

 

umrumda değil.

 

 haydi şunu öldüreyim.

 

 önemli değil.

 

 düşünemiyorum.

 

 yararı yok.

 

SENİ OROSPU ÇOCUĞU.

 

Kendini geriye doğru bırakır tavşan ise durumu anlar ve boynuzunu çeker.

 

Çeker mi? Hayır hayır.

 

Tavşan dona kalır boynuzu çıkmıyordur, boynuzunu çekmeye çalışır ama çıkamaz bu nasıl olmuştur, daha önce hiç bir avında böyle bir şey olmamıştı.

 

Haaaaaaaaa

 

Yere sırt üstü düşer ve hızlıca sırtını yere vurmaya başlar…

 

Bir süre sonra tavşan hareket etmeyi ve ses çıkarmayı bırakmıştır.

 

Ha ha ha hahahahahahaha.

 

Ben kazandım haha.

 

Kafasını aşağı eğer.

 

O bunu unutmuşum ama cidden acıyor ya 

 

Ayağa kalkmaya çalışırken tökezledi ve yere sırt üstü düştü.

 

Tekrar dener ve ayağa bu sefer kalkar. Bir ağacın gövdesinin önüne geçer, 10 adım geri gider, son sürat ağaca doğru koşar ve boynuz geri gider ama tam anlamıyla çıkmaz, bu çok acı vericiydi ama, anlamsızdı. başka bir ağacın gövdesine gider, bakar, ağacın gövdesinin önüne gider ve yüzünü ağaca yaslar sağ ve sol kolunu sırtına doğru uzatır, tavşanın kavrar ve tavşanı çeker.

 

Haaa haaa, cıktı sonunda.

 

Akciğer’ini iyileştirmeyi düşünür ve 6 saniye kadar bir sürede iyileşir.

 

Bu uzundu ama tahmin edilebilirdi bir kol ile aynı seviyede bir zaman beklemiyordum ama yine de uzundu.. bu demek oluyor ki artık iç organlarımada zarar vermeliyim… Canımın çok yanacağı kesin ama, eğer ki kendimi öldürmeyeceksem bir sorun yok…

 

Ve tavşanı avladıktan sonra onunda derisini yüzüp boynuzunu aldım, ve oradan sonra antrenmanım büyük bir değişikliğe uğradı, artık kolum veya bacağıma değilde kalbim ve beynim hariç tüm iç organlarıma zarar vermeye başladım bu elbette çok acıttı ve yolculuğuma ara vermek zorunda kaldım, ama tek sebebi antrenmanım değildi her yerden tavşan çıkıyordu, uğraşması çok zordu, bende düşündüm ki eğer ki hiç tavşan kalmazsa daha rahat olurdu, ve intikam da almak istiyordum bana çektirdikleri o acı, evet intikam almalıydım bu iğrenç varlıklardan ve o an karar verdim tüm tavşanları öldürecektim ne olursa olsun…

 

 

 

Not: (t

oplamda 1374 kelime yazdım umarım beğenirsiniz, şu ana kadar yazdığım en uzun bölüm bu oldu.)

 

Önceki Bölüm
Sonraki Bölüm

    Bu sayfanın içeriğini kopyalayamazsınız