Qi Yuan oyuna tekrar giriş yaptığında, bir video çekiyormuş gibi hissetti.
“Çocuklar, ne yapmalıyım? Ailem benim için bir hayalet evlilik ayarladı!”
Sonra da karpuz kafası efekti ekliyordu.
TikTok’ta yorumlar, “Kardeşim, güçlü kal.” şeklinde olabilir.
Bazı forumlarda ise yorumlar “Kardeşim, sen kutsanmışsın” şeklinde olabilir.
Tabii ki bunların hepsi basmakalıp.
Bu yanıtlar Qi Yuan’ın mevcut sorununu çözmez.
Gelinine baktı.
Onun yüzünü, kaşlarını, kollarını ve bacaklarını gerçekten görmek istiyordu.
Gelinini görmek istemek çok mu fazla?
Ancak, bu gelinin… yüzü yoktu.
Sadece yüzü değil, elleri ve bacakları da yoktu.
Hayır… ayakları.
“Ah, daha yeni kestirmiştim ve şimdi bir NPC ile mi evlendim?”
Qi Yuan gelin odasına benzer bir yerdeydi.
Pencerede, üzerinde “喜” (mutluluk) yazan kağıt çiçekler vardı.
Oyuna girer girmez gelininin yanına uzandı.
Gelini, hayalet filmlerindeki gibi eski Çin tarzında büyük kırmızı bir gelinlik giymişti.
Eğer yakından bakarsanız, neredeyse narin ve zarif bir gelin hayal edebilirdiniz.
Önündeki giysi canavarına, daha doğrusu gelinlik canavarına baktı.
Çaresizdi: “Seni gerçekten bir kılıçla çözmek ve bir deneyim paketine dönüştürmek istiyorum.”
Kırmızı gelinlik Qi Yuan’ın sözlerini anlamış gibiydi ve biraz geri çekildi.
Ancak, Qi Yuan nihayetinde bu NPC’yi öldürmedi.
Düşmüş bölge lordu, çirkin giysili canavar imparatorla savaşırken, kan kırmızısı gaz Qi Yuan’ın vücuduna girmişti.
Bu gaz onun için son derece sıkıntılıydı, niteliklerini sürekli zayıflatıyor ve hatta vücudunu kontrol etmeye çalışıyordu.
Ve o kırmızı gaz, Qi Yuan’ın gelini olan bu gelinlik canavarı tarafından yok edilmişti.
Ona yardım ettiğine göre, onu bir deneyim paketine dönüştürmeye nasıl dayanabilirdi?”
Ayrıca, bu gelinlik canavarı biraz zekâya sahip gibi görünüyordu.
Gördükleri anda Qi Yuan’a saldıran diğer giysi canavarlarının aksine.
Kendisinden sadece bir adım ötede duran ve artık Küçük Gelin adını almış olan gelinlik canavarına baktı ve yavaşça, “Kimsin sen, adın ne?” diye sordu.
Gelinlik canavarı cevap vermedi, hareketsiz kaldı.
“İsim yok mu?”
“Hatırlamıyor musun?”
“O zaman sana şöyle diyelim…”
“Küçük Kırmızı?”
“Küçük Canavar?”
“Küçük Gelin!”
Sonunda Qi Yuan gelinlik canavarı için bir isim belirledi.
Gelinlik canavarının adı geçici olarak Küçük Gelin olarak belirlendi.
Ne yazık ki Küçük Gelin’in yüzü, teni, bacakları ve elleri yoktu… eğer kollar ve pantolon paçaları sayılırsa, o zaman vardı.
“Ah, bir hiç uğruna bir eş aldım.” Qi Yuan mutlu mu yoksa üzgün mü olduğunu bilmiyordu.
Karısı hâlâ onunla normal bir iletişim kuramıyordu.
“Benimle neden evlendin?” Qi Yuan Küçük Gelin’le iletişim kurmaya çalışmayı sürdürdü, ancak Küçük Gelin iletişim kurabilecek gibi görünmüyordu.
Şaşırtıcı bir şekilde, Küçük Gelin bu sefer cevap verdi.
Kırmızı kolundan ahşap bir plaket çıkardı.
Ahşap plaket çok eskiydi ve üzerinde iki kelime yazılıydı.
“Koca mı?”
Evet, üzerinde “koca” yazıyordu.
“Kocan olmamı mı istiyorsun? Yani ben çevrimdışıyken benimle evlendin mi?” Qi Yuan’ın nutku tutulmuştu.
Kendisinden daha mantıksız bir şeyle karşılaşmıştı.
Ve bu bir NPC idi.
“Olmaz, biz sivil işler bürosuna gitmedik, bu sayılmaz!” Qi Yuan devam etti.
Bir giysi parçasıyla evlenmek istemiyordu.
Ne de olsa, “Erkek kardeşler uzuvlara, kadınlar giysilere benzer,” ama gerçek anlamda giysi olamaz, değil mi?
Aksi takdirde, evlilik hayatı nasıl idare edilecek?
Küçük Gelin’in kolu Qi Yuan’ın koluna sıkıca yapışmış, bırakmıyordu.
Konuşamıyordu ama kendini hareketleriyle ifade ediyordu.
Qi Yuan çaresizdi: “Madem iletişim kurmak için tahta plaketleri kullanabiliyorsun, en azından daha fazla plaket çıkar ve kendini tanıt.”
Küçük Gelin hakkındaki sınırlı bilgiye bakan Qi Yuan, onun sadece sekiz plaketi olduğunu fark etti.
“Bunlar nereden düştü?” Qi Yuan Küçük Gelin’in koluna baktı, “Onları bulmak için elimi sokabilir miyim?”
Küçük Gelin geri çekilmedi, yani reddetmedi.
Qi Yuan elini Küçük Gelin’in koluna sokarak göğsüne, apandisitine ve karaciğerine uzandı ama hiçbir şey bulamadı.
Küçük Gelin sert bir tepki göstererek yere düştü.
Qi Yuan aramayı bıraktı ve sekiz levhaya bakarak onun kalkmasına yardım etti.
Plaketlerden birinin üzerinde “koca” yazan bir adam vardı.
Birinde gelinlik vardı ve “eş” yazıyordu.
Birinde gülümseyen bir yüz vardı.
Birinin ağlayan bir yüzü vardı.
Birinde sarılma görüntüsü vardı.
Birinde el ele tutuşma görüntüsü vardı.
Birinde uyuma görüntüsü vardı.
Bir tanesinde de uzanmış bir görüntü vardı.
“Geçmiş hayatında bir meme yaratıcısı mıydın?” Qi Yuan şaka yapmaktan kendini alamadı.
Küçük Gelin’in ahşap plaketlerle kendini ifade edebildiğini görünce onu test etti.
Düşüncelerini ifade etmesi için ona birkaç ahşap plaket yaptı.
Hayal kırıklığına uğradı ama işe yaramadı.
Küçük Gelin sadece bu sekiz plaketi çıkarabilirdi.
Görünüşe göre onun dünyası sadece bu sekiz plaketle ifade edilebiliyordu.
“Ah, hadi boşanalım.” Qi Yuan, “Duygularımız kırıldı, boşanalım” dedi.
Küçük Gelin, Qi Yuan’ın kolunu sıkıca tuttu ve “el ele tutuşma” resimli ahşap bir plaket yerinden kaydı.
“Bana yardım edebilir misin?” Her nasılsa Qi Yuan, hem kalmasını isteyen hem de ona yardım edebileceğini ima eden görüntünün anlamını anlamış gibiydi.
Qi Yuan Küçük Gelin’e bakarak ilgilenmeye başladı.
O anda, şaşırtıcı bir olay meydana geldi.
Küçük Gelin’in tüm soğuk vücudu Qi Yuan’ınkine bastırdı.
O anda özel bir değişiklik oldu.
Gelin odasında, kan kırmızısı gelinlik kırmızı ateş böcekleri gibi kırmızı ışık lekelerine dönüşerek Qi Yuan’ın vücuduna düştü.
Bir saniyeden kısa bir süre içinde kırmızı ateş böcekleri kırmızı bir zırha dönüşerek Qi Yuan’ın vücudunu kapladı ve sadece gözlerini açıkta bıraktı.
Uzaktan bakıldığında, zırh akan kan gibi kan kırmızısı görünüyordu. Bu akışkan görünüme rağmen, Qi Yuan’a güçlü bir güvenlik hissi veriyordu.
Zarif ve güzel, gizemli ve güçlü.
Qi Yuan, kanlı zırhını giymiş, büyük kılıcını tutuyordu ve şimdi on metre boyundaydı.
Şu anda, cehennemde yürüyen korkunç bir iblis gibi görünüyordu.
Qi Yuan göğsünde bir gelinlik dövmesi hissetti.
Dövme Küçük Gelin ile aynıydı.
Dövmenin Küçük Gelin’in gerçek hali olduğunu fark etti.
Kan zırhı Küçük Gelin’in savunmasıydı, gerçek bedeni değil.
Qi Yuan kendine baktı ve afalladı: “Seviye 93 mü?”
Küçük Gelin ile birleşen, daha doğrusu onunla birleşen Qi Yuan 5 seviye yükselerek 93. seviyeye ulaşmıştı.
Ancak, belli belirsiz bunun geçici olduğunu hissetti.
Bu onu heyecanlandırdı.
Bu 5 seviye demekti!
5 seviye kazanmak Qi Yuan için büyük bir avantajdı ve canavar avını çok daha kolay hale getiriyordu.
95 seviyeli çirkin giysili canavar imparatoruyla tekrar karşılaştığında, hemen kaçmak zorunda kalmayacak ve özellikle teke tekte bir şansı bile olabilecekti.
Tabii ki bu teke tek, Küçük Gelin ve kendisinin çirkin giysili canavar imparatora karşı olması anlamına geliyordu.
O anda Qi Yuan’ın başına beklenmedik bir şey geldi.
Aynı anda iki beceriyi etkinleştirdi.
Bir büyük beceri ve bir küçük beceri.
Her 30 seviyede bir, Qi Yuan gerçekte kullanılabilen büyük bir beceri kazanırdı.
Her 10 seviyede bir de küçük bir beceri kazanıyordu.
Küçük Gelin ile birleşen Qi Yuan’ın seviyesi 90’ı aştı ve ona iki beceri kazandırdı.
Büyük beceri [Birlikte Tek], küçük beceri ise [Yırtık Giysiler] idi.
