Bir zamanlar insanlar ve canavarlar barış içinde yaşardı. Fakat insanlar, canavarların doğasında yatan ruh gücünü fark ettiklerinde korkmaya başladılar. Bir canavarın ruhu, bir insanınki kadar güçlü değildi, ama… farklıydı. Ölümden sonra bile bir ruhta kalan enerji, fiziksel form olmadan var olabiliyordu. Ve bu, insanların gözünde bir tehdit haline geldi.
Savaş kaçınılmazdı.
İnsanlar galip geldi. Canavarlar yeraltına hapsedildi, sihirle mühürlenmiş bir bariyerin arkasına. Böylece “Yeraltı” doğdu. Işık yoktu. Gökyüzü yoktu. Ama umut hâlâ vardı.
Canavarlar, eski geleneklerini unutmadan yeni bir hayat kurdu. Kralları Asgore Dreemurr önderliğinde, barış içinde yaşamaya çalıştılar. Ama yüzeyin kokusu hâlâ bazılarının kalbindeydi. Ve bir gün, yüzeye dönmek için gereken altı insan ruhu toplanacaktı.