Reverend İnsanity Çin’de neden yasaklandı? Lord Of the Mysteries ‘den binlerce kelime çıkarılmasının ve orijinal hikayenin neredeyse yarısının budanmasının arkasındaki sebepler nelerdi. Ve daha ismini bile öğrenme şansımız olmadan internnetten kaldırılan pek çok talihsiz novelin hikayesi…
Her geçen günde, “Ya kahraman olarak ölürsün ya da kötü adama dünüştüğünü görecek kadar uzun yaşarsın.” cümlesi daha da gerçek oluyor. Bugünün yazı konusu olan Doulou Dalu’nun veya Soul Land’in yaratıcısı Jang Wei’ye bir bakacağız. Başlangıçta örnek alınacak bir kişi olarak görülüyordu. Jang mütevazı bir yazardan, eserleri live-action tv şovlarına, animasyonlara, webtoonlara ve hatta video oyunlarına uyarlanan çok ünlü birine dönüştü. Tüm bunlar ona yılda 18 milyon doların üzerinde gelir sağlıyor.
Ancak kamuoyundaki iyi algısı zamanla dramatik bir şekilde değişmiş…
Web novel dünyası, her geçen gün yeni yazarlar ve içeriklerle büyüyen, geniş bir okur kitlesine hitap eden dinamik bir ekosistem. Ancak bu dünyada öne çıkan bazı isimler, zamanla büyük bir hayran kitlesi kazansa da belirli kararları nedeniyle ağır eleştirilere maruz kalabiliyor. İşte bu yazımızda, bir zamanlar efsaneleşmiş bir yazar olan fakat artık “web novel dünyasının en nefret edilen adamı” olarak anılan Jang Wei’nin hikâyesini ele alıyoruz.
Jang Wei, takma adıyla Tang Jia San Shao, 2004 yılında Child of Light adlı web romanıyla yazarlık kariyerine başladı. Ancak asıl büyük çıkışını, 2008 yılında yazdığı Doulou Dalu serisiyle yaptı. Bu seri o kadar büyük bir başarı kazandı ki, canlı aksiyon dizilerine, anime serilerine ve hatta video oyunlarına uyarlandı. Jang Wei, yazılarından yılda 18 milyon dolardan fazla kazanan bir yazar haline geldi.
Bir dönem rol model olarak görülen, başarılı ve sevilen bir yazar olan Jang Wei, zamanla aldığı kararlarla hem okurlarını hem de yazar topluluğunu karşısına aldı.
Jang Wei, 2019 yılında Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı’na katılarak, web novel sektörüne devlet tarafından belirlenen bir içerik düzenleme kılavuzu getirilmesini önerdi. Bu öneri, web novel sitelerine uyulması zorunlu olacak kurallar getirmeyi ve ihlâl edenlere ağır yaptırımlar uygulanmasını içeriyordu.
Jang Wei, bu öneriyi sunduğunda amaçlarının sektördeki “müstehcen, ahlaka aykırı ve korsan içeriklerin” temizlenmesi olduğunu belirtti. Ancak web novel yazarları ve okurları, bunun yaratıcılığı kısıtlayan ve gereksiz bir sansür uygulaması olduğunu düşündü. Çin hükümetinin katı içerik politikaları göz önüne alındığında, bu düzenlemenin pek çok masum eseri de hedef alacağına inanılıyordu.
Jang Wei’nin önerisinden sadece birkaç ay sonra, Çin’deki web novel platformlarında büyük bir temizlik başladı. Yalnızca Qidian platformunda 1.2 milyon web novel içeriği kaldırıldı. Lord of the Mysteries gibi popüler eserlerin bazı bölümleri ağır sansüre uğradı. Reverend Insanity ise tamamen yasaklandı.
Bu devasa içerik kaldırma operasyonu, doğrudan Jang Wei’nin önerisiyle ilişkilendirildi. Jang Wei, kendisinin bu olayda doğrudan bir etkisi olmadığını iddia etse de birçok kişi onun önerisinin hükümeti harekete geçirdiğini düşündü.
Jang Wei, 2020 yılında Qidian platformunun getirdiği yeni yazar sözleşmesini desteklediğini açıkladı. Ancak bu sözleşme, web novel yazarlarının haklarını ciddi şekilde kısıtlıyordu:
Bu değişiklik, birçok yazarı isyan ettirdi ve grevlere yol açtı. Ancak Jang Wei, yazarların “büyük şirketlere güvenmeleri gerektiğini” savunarak bu sözleşmeyi destekledi. Bu açıklama, onu yazar topluluğunun gözünde daha da kötü bir konuma sürükledi.
Jang Wei’nin eşi 2020 yılında hayatını kaybetti. O dönem, yazarın bu kaybını açıkladığı bir not, ona büyük destek kazandırdı. Ancak 2020’de tartışmalı yazar sözleşmelerini savunduğu bir yazıda, eşiyle ilgili duygusal bir mesaj paylaşması, samimiyeti konusunda şüphe uyandırdı.
Bazı kişiler, Jang Wei’nin duygusal manipülasyon yaparak kendisine yöneltilen eleştirilerden kaçmaya çalıştığını düşündü. Daha önce eşinin ölümüyle ilgili bir yorum yapan bir editörü kovdurtmuş olması da bu eleştirileri artırdı.
Jang Wei, sadece politik ve sektörel kararlarıyla değil, yaptığı bazı açıklamalarla da tepki çekti:
Bu tür açıklamalar, onun kibirli ve ikiyüzlü olarak görülmesine yol açtı.
Jang Wei, web novel topluluğu içinde belki de en nefret edilen kişi hâline geldi. Ancak gerçekten büyük web novel temizliğine neden olan kişi o muydu? Bunun kesin bir kanıtı yok. Çin hükümeti, zaten 2019’un başlarında web novel sektörüne yönelik düzenlemeler yapmayı planlıyordu. Fakat Jang Wei’nin önerisi, bu süreci hızlandırmış olabilir.
Sonuç olarak, doğrudan veya dolaylı olarak Jang Wei, web novel dünyasının en nefret edilen figürlerinden biri oldu. Bir zamanlar idol olarak görülen bir yazarın, kendi sektöründeki insanlara zarar verdiği düşünülen kararlarıyla nasıl gözden düştüğünü görmek, dijital edebiyat dünyasında ibretlik bir hikâye olarak kalacak.
Jang Wei’nin hikâyesi, web novel yazarları için büyük dersler barındırıyor. Güç ve başarı, her zaman uzun vadeli bir hayran kitlesi anlamına gelmiyor. Topluluğun beklentilerini ve ihtiyaçlarını göz ardı eden kararlar, zamanla büyük bir nefrete dönüşebilir.
Herşeyi yazabildiğiniz özgür zamanlarda yazdığı web romanlarla bu başarılara ulaşmış bir kişinin güçe kavuştuktan sonra başkalarının başarısını nasıl engellemeye çalıştığına, onların hikayelerini kıskanabileceğine dair gerçek hayattan iyi örnek oldu bu yazı.
Tıpkı yasaklanmasına sebep olduğu Reverend Insanty romanındaki olaylar gibi… Ne kadar ironik değil mi? Bu yazımı Reverend Insanity’nin kahramanı Fang Yuan’dan bir alıntı ile sonlandırmak istiyorum:
“Güç insanları yozlaştırmaz. Sadece onların gerçek doğasını açığa çıkarır…”
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Web novel sansürü ve yazar hakları konularında fikirlerinizi bizimle paylaşın!
