Başrollerinde Timothée Chalamet ve Zendaya’yı izlediğimiz, yönetmeni Denis Villeneuve’ün başyapıtı olarak kabul edilen “Dune: Çöl Gezegeni Bölüm 2” filmini tüm detaylarıyla inceliyoruz. Dune serisine, Dune evrenine veya en azından ilk film olan “Dune: Çöl Gezegeni”ne aşina iseniz bu yazımızı kaçırmayın.
İlk filmi 2021 yılında yayınlandığında beri heyecanla beklenen “Dune: Çöl Gezegeni Bölüm 2”, ülkemizde de vizyona girdi. Film şimdiden büyük övgüler toplamış durumda. Kimilerine göre yılın en iyi filmi, kimilerine göre ise şimdiye kadarki en iyi bilim kurgu filmi olarak adlandırılan “Dune: Çöl Gezegeni Bölüm 2“yi tüm detayları ile incelemeye çalışacağız.
Dune, Frank Herbert tarafından yazılan ve çeşitli soylu hanedanların gezegen tımarlarını kontrol ettiği feodal bir yıldızlararası toplumun ortasındaki uzak bir gelecekte geçen bir bilim kurgu serisidir. Seri, derin politik entrikaları, din ve doğa üzerine felsefi temaları işler. Toplam altı kitaplık bir seridir ve ilk kitabı, sadece “Dune” adını taşır. Diğer kitaplar arasında “Dune Mesihi,” “Çocuklar Tanrısı,” ve “Tanrı İmparatoru” bulunur.
Tam adı Frank Patrick Herbert olan Amerikalı bilim kurgu yazarı, 8 Ekim 1920’de Washington’da dünyaya geldi. 1938’de üniversiteden mezun olduktan sonra gazeteci, kitap eleştirmeni, öğretim görevlisi ve ekolojist olarak çalıştı. İkinci Dünya Savaşı’nda yazmaya ara verdi ve donanmada fotoğrafçılık yaptı.
İlk bilim kurgu öyküsü olan Looking for Something, aylık çıkan Startling Stories dergisinde 1947’de yayımlandı ve böylece yazarlık kariyeri başlamış oldu. Denizdeki Ejderha adlı ilk romanını 1955’te yazdı. Frank Herbert, Dune serisi ile dünya çapında tanındı. Tarihte verilen ilk Nebula ödülünü Dune ile alan yazar, aynı kitapla Hugo ödülüne de layık görüldü.
Dune, onun en ünlü ve en çok ödül kazanan eseri olmuştur. Roman, Hugo ve Nebula Ödülleri’ni kazanmış ve bilim kurgu edebiyatında klasikleşmiştir. Frank Herbert, 1986’da öldüğünde, serinin altıncı kitabı olan “Bilinç” tamamlanmıştı. Seri, oğlu Brian Herbert ve yazar Kevin J. Anderson tarafından devam ettirilmiştir.
Frank Herbert, Dune serisini yazarken çeşitli bilimsel ve felsefi kavramları ustalıkla harmanlayarak bir dünya yarattı. Seri, bilim kurgu edebiyatının en önemli eserleri arasında kabul edilir ve birçok okurun ilgisini çekmiştir.
Herbert, ekoloji ve disiplinlerarası çalışmalarla ilgili eğitimler verdi. 1972 yılında Vietnam ve Pakistan’da ekolojik kriz danışmanı olarak görev yaptı. Ekolojiye verdiği önem Dune’un yaratılmasındaki en temel nedendir belki de.
Dune yazılmış -ve yazılabilecek- en iyi bilim kurgu eserlerinden biri hatta bu tür için rehber niteliğinde bir kitap ama aynı zamanda bir felsefe, din ve politika kitabı. Herbert kitabında bilimkurguyu amaç değil, araç olarak kullanıyor. Frank Herbert kitap boyunca Dune’un -yine gezegen olandan bahsediyoruz- dini ile ilgili geniş bilgilere yer veriyor. Politikayla ise hikayenin perde arkasında karşılaşıyoruz. Felsefe ise -ki Dune buram buram felsefe kokan bir kitap- karakterlerin monologlarında daha çok karşımıza çıkıyor. Özellikle de Paul Fremenler’in arasına katıldıktan sonra Herbert cümlelerin içine o kadar çok şey gizliyor ki…
Dune bir anlamda içinde bulunduğumuz dünyanın sembolik bir versiyonu. Bunun en bariz ve güzel örneklerinden biri çölde bulunan ve bütün evrende değer gören baharatın, bizim dünyamızda gördüğü değerle benzine; baharatın dağıtımını gerçekleştiren CHOAM şirketinin ise OPEC ülkelerine benzetilmesi. Kitap baştan sona bu ve bunun gibi örneklerle dolu. Frank Herbert insanların davranışlarını izlemede ve bu davranışları analiz etmede o kadar iyi bir iş çıkarmış ki kitap, toplumumuzun içinde bulunduğu durumu bir ayna misali yansıtıyor.
“Dune” adlı ilk film, Frank Herbert’ın aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Dune gezegeninde geçen hikaye, feodal bir düzende geçen siyasi entrikaları ve güç mücadelelerini konu alır. Ana karakter Paul Atreides’in hikayesi, gezegenin kumlarında başlayıp uzayın derinliklerine uzanır. Soylu bir aile olan Atreides’in, imparator tarafından galaksinin en önemli kaynağı ‘baharatın‘ çıkarıldığı çöl gezegeni Arrakis’in koruyuculuğunu yapma amacıyla görevlendirilmesini ve bu değerli gezegen üzerindeki hak iddialarıyla büyüyen politik bir bilim kurgu hikayesini anlatıyor. İlk filmi, bu entrikalar arasında kalıp hem evinden hem de ailesinden olan Paul Atreides’in gözünden izliyoruz. İkinci film olan “Dune: Part Two (Dune: Çöl Gezegeni Bölüm 2)” ise hikayenin kaldığı yerden devam ediyor.
Dune 2, ilk filmin devamı niteliğindedir ve sinema kurallarına göre incelenmelidir. Denis Villeneuve’un yönettiği bu devam filmi, önceki filmde başlayan hikayeyi sürdürmekte ve derinleştirmektedir.
Paul Atreides’in hikayesini sürdüren “Dune: Çöl Gezegeni Bölüm 2”, ailesini yok edenlere karşı intikam savaşı başlatan Paul Atreides’in maceralarını konu ediyor. İlk filmde başlayan yolculuk, devam filminde derinleşiyor ve Paul’un evreni tanıma ve güçlerini keşfetme süreci devam ediyor. Denis Villeneuve’un yönetmenliğindeki film, evrenin genişlemesi ve derinleşmesiyle birlikte izleyicilere heyecan verici bir bilim kurgu deneyimi sunuyor.
Filmin yönetmeni Denis Villeneuve, ilk filmde ağırlıklı olarak evreni tanıttığı ve ön hazırlığını yaptığı, Paul Atreides’in seçilmiş kişiye dönüşme hikayesini tüm aksiyonuyla bu filmde anlatıyor. “Dune: Çöl Gezegeni Bölüm 1″de Paul’u, içine girdiği yeni dünyaya alışmaya çalışırken izlemiştik, filmin sonunda istemeden de olsa maceraya atılarak annesi ile birlikte yurtsuz kalmıştı.
İkinci filmde ise artık maceranın içinde; yeni bulduğu yuvasına alışmaya, Fremenler ile kendisine yeni bir aile kurmaya çalışırken karşısında birden yükselen tehlikelerle de yüzleşmek zorunda kalıyor. Ailesini yok eden komploculara karşı intikam peşinde koşarken, bir yandan da Fremenlerin lideri olarak yükselmeye ve evrenin kaderini etkileyecek büyük bir güce ulaşmaya çalışıyor.
İkinci filmde öne çıkan bazı noktalar(Spoiler!!):
Dune 2, muhteşem görsel efektleri ve etkileyici ses tasarımıyla seyirciyi büyülemeyi hedefler. Her sahne titizlikle kurgulanmıştır, izleyiciyi Dune evreninin içine çekmek için büyük bir çaba harcanmıştır.
Başrollerdeki oyuncuların performansları, karakterlerin derinliğini ve karmaşıklığını yansıtmada oldukça başarılıdır. Timothée Chalamet ve Zendaya gibi genç yetenekler, izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunar.
Timothée Chalamet, Paul Atreides rolü ile yine oldukça başarılı bir performans sergiliyor. Chalamet, ilk yapımdan beri ilerleyen hikaye süresince Paul’un karakter gelişimini oldukça başarılı yansıtıyor. Bu karakter gelişimi aslında organik olarak ilerlese de birkaç ay gibi kısa bir sürede; genç ve kendini beğenmiş bir soyludan, kocaman bir travma ile hayata sıfırdan başlamak zorunda kalan bir gence ve oradan da tüm evrenin kaderini belirleyecek bir mesihe dönüşüyor.
Paul Atreides’in Fremenli büyük aşkı Chani rolünde bir kez daha Zendaya’yı izliyoruz. Üstelik ilk filmde çok az gördüğümüz Zendaya’nın, bu filmde oyunculuğunu göstermek için bolca fırsatı olmuş ve fırsatları çok yerinde değerlendirdiğini söyleyebiliriz. Öfkeyi de kini de endişeyi de ihanete uğramışlığı da tüm duyguları, Zendaya’nın yalnızca mimiklerinden alabiliyoruz.
Dune 2 filmi, Frank Herbert’ın “Dune” adlı romanının ikinci kısmını uyarlıyor. Film, ilk filmin kaldığı yerden devam ediyor ve Paul Atreides’in “Kwisatz Haderach” olarak bilinen seçilmiş kişiye dönüşümünü konu alıyor.
Filmin kitapla karşılaştırıldığında bazı değişiklikler içerdiği de unutulmamalıdır. Bu değişiklikler şunlardır:
Genel olarak, Dune 2 filmi kitaplara oldukça sadık bir uyarlama olarak değerlendirilebilir. Filmin yönetmeni Denis Villeneuve, kitaptaki evreni ve atmosferi başarıyla yansıtmayı başarmış. Filmin görselliği de oldukça etkileyici. Dune serisinin hayranları için, film kitapların ruhunu ve temalarını başarıyla yansıtmalıdır. Dune 2’nin kitaplara olan sadakati ve uyumu, bu devam filminin başarısını belirleyen önemli bir faktördür.
Ancak, kitap okuyucuları bazı değişikliklere şaşırabilir. Özellikle, bazı karakterlerin rollerinin ve olayların sırasının değiştirilmesi bazı izleyicilerde kafa karışıklığı yaratabilir.
Sonuç olarak, Dune 2 filmi hem kitap okuyucularının hem de bilimkurgu hayranlarının beğeneceği bir film. Film, görselliği, aksiyonu ve sürükleyici hikayesi ile izleyicileri büyülüyor.
Sitemize üye olarak aşağıdaki yorumlar kısmında görüşlerinizi bildirebilirsiniz.
Dune 2, sinema tutkunlarına soluk kesici bir bilim kurgu deneyimi sunuyor. Muhteşem görsellik, etkileyici oyunculuk ve kitaplara olan bağlılık, bu filmi izlemeyi unutulmaz kılan unsurlardan. Dune 2 filmini izlemeyi düşünüyorsanız, öncelikle Frank Herbert’ın “Dune” adlı ilk romanını okumanızı ve ilk film olan Dune: Çöl Gezegeni’ni izleminizi tavsiye ederim. Bu sayede filmden daha fazla keyif alabilirsiniz.
9,0
